Veri sorumlusunun en önemli yükümlülüklerinden birisi olan aydınlatma yükümlülüğü , verinin hangi sebebe dayalı olarak işlendiğinin öneminin olmadığı , her halde yerine getirilmesi gereken bir yükümlülüktür. Örneğin bir işveren , kanun gereği işçisinin ad-soyad , iletişim bilgilerini almış dahi olsa aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Hatta veri sorumlusu istemeden , ilgilinin başkaca verilerine de sahip olmuş ise tekrar aydınlatma yükümlülüğünü gündeme gelmektedir.
Aydınlatma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’ in 4.maddesinde; aydınlatma kapsamında asgari olarak, veri sorumlusunun ve varsa temsilcisinin kimliği, kişisel verilerin hangi amaçla işleneceği, kişisel verilerin kimlere ve hangi amaçla aktarılabileceği, kişisel veri toplamanın yöntemi ve hukuki sebebi, ilgili kişinin Kanunun 11 inci maddesinde sayılan diğer haklarını içermesi gerekmektedir.
Özellikle belirtmek isteriz ki; aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesinde bir şekil şartı bulunmamaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki; ihtilaf halinde bu yükümlülüğün yerine getirildiğinin ispat yükümlülüğü veri sorumlusundadır.
Kişisel veri işlemenin hukuki dayanağının açık rıza olması halinde , aydınlatma yükümlülüğünün ayrıca yerine getirilmesi gerektiğine dikkat edilmelidir. Örneğin işçi özlük dosyası oluşturulurken işlenen özel nitelikli kişisel veri sebebi ile rıza alınacaktır. Ayrıca bu işçiye aydınlatma metninin imzalatılması , işverenin sorumluluğunu yerine getirmesi ve ispat kolaylığı açısından isabetli olacaktır.